31 Ekim 2015 Cumartesi

İş Yerinde Personelin Mutluluğu

 İnsan Kaynakları; hedefler, sonuçlar, anketler, analizler, kar oranları, liderlik, değerlendirmeler, maaş düzeni, sektör karışıklıkları, maliyet, büyüme, küçülme vb. gibi kavramlardan oluşan uzun, yorucu ve bir o kadar da karmaşık bir süreç.

Peki tüm bunlar olurken çalışanın mutluluğuyla ilgileniliyor mu? Çalışanın mutluluğu işin neresinde? Çalışan ne  ister? Daha fazlasını mı, kendine değer verilmesini mi, güvenli, huzurlu, mutlu bir ortam mı? Ya da bunları göz ardı ederek sadece az mesaiyle fazla gelir mi?

 Her çalışan iş yerinde mutlu olmak ister. İş yerinde mutluluk yaşamda da mutlu olmak anlamına gelir. İş yerinde mutluluk hem çalışanların motivasyonu sağladığı için hem de işin verimliliği için işveren açısından giderek daha fazla önem kazanmakta. Yapılan araştırmalarda iş yerinde mutsuz olan personelin stres, depresyon, kalp rahatsızlığı, kanser riskinin iş yerinde mutlu olan insanlara göre daha yüksek olduğu görülmüş.

Günümüzde yetenekleri elde tutmak o  kadar önemli bir hale geldi ki şirketler çalışanların mutluluğu için birçok farklı yol deniyor.Hatta öyle ki  kurumsal şirketlerde çalışanların mutluluğu için artık Chief Happiness Officer'lar (CHO) çalışmaya başlıyor. Görevleri ise çalışanların mutlu olması ve verimli çalışıp motivasyonların yüksek tutulması. 

Geçenlerde okuduğum bir yazıda şöyle diyordu; '' Bir IT firması çalışanlarının mutluluğu için iş yerine kedilerini getirmelerine izin verdi.''  Böylelikle çalışan kişi kendini daha rahat bir ortamda hissediyor, yoğun iş temposunun arasında kedilerini sevmeleri hem çalışana huzur veriyor hem de çalışan kendini daha mutlu hissediyor. Ayrıca firmada bu uygulamaya gidildikten sonra iş verimliliğinde neredeyse yarı yarıya bir artış görülmüş. 

Bu Bağlamda İşverene Çok Rol Düşüyor

İş yerinde verimli, yaratıcı, yüzü gülen personel istiyorsak gerekli ortam sağlanmalı.
Yöneticiler çalışanların ihtiyaçlarını fark edebilmeli ve bu yönde yeniliğe doğru gidilmeli. Doğru yönetici her zaman empati kurabilmeli. Çalışan iş yerine sadece para için gelmemeli. Hafta sonunu dört gözle beklememeli. 


Mutsuz Çalışan Durmuyor, Gidiyor
ABD'de son araştırmalara göre, işçilerin % 70 kadarı iş yeriyle "ilgili olmadığını" ya da "devre dışı bırakılmış" olduklarını düşünüyor. Mutlu çalışanlar daha verimli olma eğiliminde.



 Bunlar da benim çalışanın mutlu olması koşullarım :)

Maaşlarının vaktinde yatırılması.
Çalışanlar arası pozitif iletişim.
Çalışanın sosyal haklarının söylendiği gibi yerine getirilmesi.
İletişimin açıklığı, üst yönetiminin gizliliği personelin yanında gizli tutularak konuşulmamalı.
 Üst yönetimin düzenli olarak astlarıyla yemek yiyip (buna birlikte sosyal aktiviteler yapmak da dahil) genel değerlendirme toplantıları düzenlemesi. Bu süreçte unutulan yönler, geliştirilmesi gereken yönlerin tartışılıp ortak kararların alınması.

Ofisteki dikkat dağıtıcı unsurlar da sorun olarak görülmekte. Çalışanlar en verimli çalışmayı ofis ortamında ve kendi masalarında yapıyorlar. Bundan dolayı çalışma ortamı çalışanın kendini iyi hissedeceği şekilde dizayn edilmeli. 
Firmada güçlü bir insan Kaynakları sisteminin kurulmuş olması da çok önemli bir faktördür. Çalışana  hedefler verilerek aşamalı olarak gideceği yol çizilmelidir. Takip edeceği adımlar izlenmelidir. ''Şu kadar yol gidersen buraya varacaksın, bu hedefleri gerçekleştirirsen şunları kazanacaksın'' gibi.
Herhangi bir projede çalışanı o sürecin bir parçası olduğuna inandırmalı, yeni gelişmelere ve süreçlere çalışanlar da eklenmelidir. Çalışanın firmayı sahiplenmesi en büyük etkenlerdendir.
Personelin sabahları iş trafiğinde işe geç gelme ihtimali yüksektir. Bunu azaltmak için erken çalışma saatlerinin değiştirilmesiyle ilgili bir politikaya gidilebilir.
Çalışana her zaman emeğinin karşılığı verilmelidir.

Çoğu zaman yöneticinin bir çalışanının yanına gidip işlerin nasıl gittiğini sorması bile kişinin maaşından çok daha önemlidir. Yöneticinin çalışanlarıyla özel olarak ilgilenmesi çalışanı mutlu eder ve çalışan o şirkette kalmak için işine daha sıkı sarılır, işini benimser, kalmak için çabalar.Çalışan bu sayede kendini değerli hisseder. Motivasyon kazanır.


Son olarak yazımı şöyle bitireyim; 7 Ekimde katıldığım İndense Performans Yönetimi Zirvesinde not aldığım bir cümle geldi aklıma; Çalışan şirketini terk etmez, amirini terk eder.


2 yorum: